Babası Niyazı Çoklar'ın Ayvalık'taki motorsiklet tamir dükkanına devamlı uğrayan Çağatay, daha erken yaşlarda motorlara ilgi duymaya başladığını gösteriyordu. Bunu fark eden babasının, Çağatay'a doğum günü hediyesi olarak aldığı kros motor için tek şartı, Çağatay'ın denge tekerlekli bisiklete binmeyi artık bırakmasıydı. Kros motorun yarattığı hevesle Çağatay, aynı gün içinde bisiklete denge tekeri olmadan binmeyi öğrendi, hemen ardından da kendini motorun üstünde buldu. Şimdi Çağatay boş zamanlarında babasıyla uygun alanlarda antrenman yaparak, başka illerdeki yarışlara katılarak kendini geliştiriyor. Ailesini ve yakın çevresini de peşinden yarışlara sürükleyen Çağatay'ın destekçileri, onun için adeta bir "dua ekibi".
Ona maddi ve manevi her türlü desteği sunan ailesi, bu hobinin doğurabileceği risklerin ve maliyetlerin farkında. "Çenesi açıldı, parmağı kırıldı. Anne baba olarak sizin canınız daha çok yanıyor. Ona artık bu sporu bırakalım dediğimizde 'Hayır devam edeceğim diyor.' Kısa hayatında güzel kesit olsun istemiştik ama Çağatay istikrarlı gidiyor. Ama sonunda 3. ayakta 3. oldu. Genel klasmanda da Türkiye 3.'sü oldu. Gelecek ne gösterir bilmiyoruz, ama her şey çocuklarmız için.." diyen babası için Çağatay'ın beklenmedik başarısı büyük bir gurur kaynağı. Çağatay için yarışta dereceye girmek güzel ama ilk hedefi yarışı bitirebilmek. Motora binerken değil de, asıl indiğinde yorgun hisseden Çağatay motora binmenin kendisi için büyük bir mutluluk kaynağı, her bir yarışın ise hayatına renk katan yeni bir macera olduğunu düşünüyor. Hayatına ses katan işitme cihazlarının varlığını ise çoğu zaman unutuyor. Sorunsuz kullandığı işitme cihazlarını ancak yattığında battıkları için hatırladığı bile oluyor.
İşitme kaybı 4 yaşında geçirdiği bir kulak enfeksiyonundan sonra oluşan Çağatay, doktorun tavsiyesi üzerine çok geçmeden iki kulağında da işitme cihazı kullanmaya başladı. Ailesi bu dönemi şöyle anlatıyor: "Bu yeni model işitme cihazlarının çok büyük faydası oldu. 'Dünyadaki sesleri daha iyi algılayabiliyorum, kuşların sesini duyabiliyorum' diye cümleler kurdu bize. Tavsiyemiz; aileler en ufacık şüpheleri varsa test yaptırıp çocuklarının işitme kaybının olup olmadığından emin olsunlar. Ve bir kusur değil bu, günümüzde nasıl gözlük takabiliyoruz; işitme cihazı da takabilirler. Keşke kullanmasak ama, iyi ki varlar."
İşitme kaybı her zaman kısıtlayıcı olmak zorunda değildir. En yeni teknolojiler, doğru uygulamalar ve uzman desteği ile kaybın yarattığı kısıtlamalar büyük ölçüde ortadan kaldırılabilir.
Maxtone İşitme Merkezleri olarak biz de Çağatay'ın kısıtlamalarını ortadan kaldırıp hayatına dokunmaktan mutluluk duyuyoruz. Aile desteği ve sevgisini de arkasına alan minik Çağatay'ın yolunun hep açık olacağına inancımız tam.